Özgür Bacaksız Sözleri

Özgür Bacaksız - Zeki insanları vahşi insanlardan ayıran şey, 'gülen düşünce ve mizahtır'....

Zeki insanları vahşi insanlardan ayıran şey, 'gülen düşünce ve mizahtır'.
— Özgür Bacaksız

facebook-icon whatsapp-icon twitter-icon email-icon

DiğerÖzgür BacaksızSözleri

Duygularını ve güvenlerini bol keseden harcayan insanlar, çoğu zaman pişmanlıkla yetinir.

Özgür Bacaksız

Geçen zamanla birlikte uzaktakileri yakın kıldık, ama yakınımızdakilere hep uzak kaldık.

Özgür Bacaksız

Gerçek acı, dışa vurulmayan acıdır. İçinden hiçbir zaman çıkmayan acıdır.

Özgür Bacaksız

Gerçek her zaman aynı kıvamda can yakmaz, yıllar geçtikce daha çok can yakar, zamanla daha çok, yüzleştikce daha çok, eskisinden daha çok.

Özgür Bacaksız

Gerçekten yalnız olmak bir köşede acı çekmek değil, durup dağılmak, dağlamak değil, gerçek yalnızlık senden rolünü oynamanı bekleyen toplum içine çıkmak, kurmaca senaryoların içinde kukla gibi kalmak, basit zevklere ortak olmak.

Özgür Bacaksız

Geride kalmaz hiçbir şey, çıkar gelir anılar, törpülenmiş duygular. Suç, acı, ceza. yeniden, yeniden.

Özgür Bacaksız

Göz görür ama dikkatle bakmaz, bazen inanır ama sorgulamaz, gözler sık sık sahibini yanıltır.

Özgür Bacaksız

Gücünü kalabalıktan alandan değil, yalnızlıktan alandan korkun.

Özgür Bacaksız

Güzel kelimeleri ortaya saçıyoruz, sıcak sözcükleri türetiyoruz, kelimelere hayran kalıyoruz, ama bunca çabaya rağmen, buluştuğumuz yer, bunların arkasındaki sessizlik.

Özgür Bacaksız

Hayat böyle, birden çıkarcılar, yalancılar, pislikler, arsızlar üstüne üstüne doğru gelir. Baş etme felsefesi otomatikmen devreye girer, seni tanımlayan, güçlü kılan şey de bu olur, onlarla nasıl başa çıktığın.

Özgür Bacaksız

Her gün yaşanan o korkunç şeylere tanık olmamız biraz da suçlu olduğumuzdan.

Özgür Bacaksız

Her şey daha önce söylendi evet, ama herkes tarafından değil. Bazıları tarafından.

Özgür Bacaksız

Hiçbir şeyden tat almayınca, hiçbir şey mutlu edemeyince, daha uzağı görüyor insan, uzaklardaki gerçekliği, yapay ve basit olmayan her şeyi.

Özgür Bacaksız

Hiçbir zaman olduğumuz gibi değiliz, her zaman mecbur bırakılmış bir haldeyiz.

Özgür Bacaksız

Huzur denilen şey, ön sırada oturan zenginlerin şakası.

Özgür Bacaksız

İnsan acıyı hep yoklar, hep kaşır. Dilin, ağrıyan dişi sürekli yokladığı gibi.

Özgür Bacaksız

Acının çıraklığını yapmadan, huzurun patronluğuna geçiş yapılmaz.

Özgür Bacaksız

Acıya tepki vermedikçe iyileşmez yaralar.

Özgür Bacaksız

Ağzını, başını, duygularını, düşüncelerini yeri geldiğinde başka yöne çevirmeyi bilmeli insan.

Özgür Bacaksız

Anladık ki yaşamak, zor zamanlarda yalnız kalmaktır, ansızın kopan fırtınalara yakalanmaktır, alıştığımız şeylerle savaşmaktır, ve anladık ki yaşamak, kendi derdimizi içimize gömmektir.

Özgür Bacaksız

Ansızın, bir anda kendini yaralar insan. Bir dalış, bir boşluk, bir şarkı mırıltısı.

Özgür Bacaksız

Asla iyileşmeyecek çocukluk yaraları vardır. Her zaman hayatınızın bir köşesinde dururlar.

Özgür Bacaksız

Başkalarını değiştirme, kendini de değiştirme, bırak her şey olduğu gibi kalsın, bir şeyin güzelliği özündedir, değişiminde değil.

Özgür Bacaksız

bazen bir acıyı ömre, bir ömrü nefse.

Özgür Bacaksız

Bazen düşüncelerini engellemeye çalışırsın, düşüncelerinin ne kadar ürpertici, ne kadar pis ve adi olduğunu görürsün. Çok iyi de yaparsın.

Özgür Bacaksız

Bazen insanlar kadar paragraflar da anlamsızlaşır. Hiçbir sözcük seni anlamaz, anlatamaz, yazdıramaz. Çaresiz bırakırlar seni, suskunluğa terk edersin kendini. Sonra biraz daha acı çekersin, hüzün çuvalına eklersin bir şeyler, tekrar yazmaya kalkarsın ve

Özgür Bacaksız

Bazen önemli olan iyileşmek değil, yaralarla yaşamayı göze almak.

Özgür Bacaksız

Bazı kişilere 'sığındığımız' izlemini vermek, en yanlış hatalarımızdan biridir.

Özgür Bacaksız

Bazıları yeni insan tanımak istemez, zor gelir, yeni insan da sevmez, ağır gelir. Bazıları karışık düğümlerden, kuşkulardan, soru işaretlerinden uzak durur. Bazıları yorgundur, yalnızlık tatlı gelir.

Özgür Bacaksız

Bazılarının tek korunağı sabırdır. Sabrı zırhtan güçlü olan, insanların üzerine gitmek boşuna çabadır.

Özgür Bacaksız

Bilinmeyen müzikler, bilinmeyen insanlar, bilinmeyen rüyalar lazım bazen insanoğluna.

Özgür Bacaksız

Bir şey feda etmeden, hiç bir şey kazananılmaz, bir şeyler kazanmak için evrene bir şeyler sunmalı insan, bir şiire bir şarap, bir şaraba yılları. feda etmeli dikeni güle,

Özgür Bacaksız

Bir şeyi sahiplendikçe, onunla çatışma oranı artar.

Özgür Bacaksız

Bir şeyi unutmak ölüm değil, bir şeyi anımsamak ölüm!

Özgür Bacaksız

Biriktirmiş yarınlarımızı bozuk para gibi harcadık, mutsuz çocuklar ülkesinde böyleydi, yazgının çağrısına kulak asardık.

Özgür Bacaksız

Biz böyleyiz, mutluluk için ya bir şans bekleriz ya da bir dilek tutarız, ama bilmeyiz ki mutlulukta iradenin payı sanıldığından daha fazladır.

Özgür Bacaksız

Biz büyüdükçe kirlendi dünya, arttı insan sayısı, azaldı insanlık. Biz büyüdükçe azaldı hayallerimiz, arttı umutsuzluklar. Ve büyüdükçe kırılıyoruz artık, dur diyemiyoruz kaçıp giden şeylere.

Özgür Bacaksız

Büyümemde, delirmemde, yalnızlığımda emeği geçen herkesin gözlerinden öperim.

Özgür Bacaksız

Canımı acıtanlar oldu, hayatımla oynayanlar, rüyalarıma inanmayanlar, zora gelip de bırakanlar, düşlerimle dalga geçenler, başarımı küçümseyenler, gözlerimde iki damla yaş bırakanlar, ama her acı insanın olgunlaşması içindi.

Özgür Bacaksız

Çaresiz kalmadıktan sonra, özünle başbaşa kalmadıktan sonra, bir geceyi dahi kendi lehine çeviremezsin sevgili tsubasa.

Özgür Bacaksız

Çayın kalabalıkla arası iyidir derlerdi, ama biz çayı bile yalnız içenlerdendik.

Özgür Bacaksız

Cevaplamayı felsefe haline getirirsen telefonlar susmaz, mesajlar bitmez, kalabalıklar dinmez, sesler kesilmez. Bazen susacaksın kimsenin senin üzerinde kontrol sağlamasına, giriş -çıkış yapmasına, tasdik ve pohpohlama girişimlerine izin vermeyeceksin, s

Özgür Bacaksız

Çocukluk çayın dem kısmıdır sevgili tsubasa, büyümekse sıcak suyudur. Dem'e ne kadar su katarsan kat, çayın tadına dem hakim olur. 80 lik bir ihtiyar bile olsan, çocukluk daha ağır basar ruhta. Bu böyledir.

Özgür Bacaksız

Çocukluk geçmişte kalmaz, çocukluk her zaman insanın içindedir. İçindeki kapıyı açanlar hatırlar, açamayanlar büyümüştür.

Özgür Bacaksız

Çok acı var ama hepsi kar tanesi gibi, iyi ki birbirlerine değmiyorlar.

Özgür Bacaksız

Çok geç öğrendim, meğer insanın anavatanıymış çocukluk.

Özgür Bacaksız

Çözülmemiş olaylar, yüzleşilmemiş olaylar nasır tutar, eski yaralar hiçbir zaman huzur vermez.

Özgür Bacaksız

Cümlelerdeki harflere saygı göstereceksin, göz kapağına düşen yağmura, kırıntı taşıyan karıncaya, evrene saygı duyacaksın. Bir anlamın var senin. Yanıbaşında olanların bir anlamı var, olup biten her şeyin bir anlamı var.

Özgür Bacaksız

Daha fazla sessiz olanlar, daha fazla duyanlardır.

Özgür Bacaksız

Değişmeyi kabul etmeyen, çürümenin mimarıdır, kan varsa Ortadoğu'da, yobazlar bunun mimarıdır.

Özgür Bacaksız