Osho Sözleri
Zihin bildiğinde, buna bilgi deriz. Kalp bildiği zaman, buna sevgi deriz. Varlık bildiğinde ise biz buna meditasyon deriz.
— Osho
DiğerOshoSözleri
Aşk ile ölümü kıyaslıyorum. Çünkü onlar birbirine benzer, hemde çok benzer. Aşk küçük ölümdür. Ölüm ise uçsuz bucaksız bir aşk. Aşk iki küçük birey arasında meydana gelir. Ölüm ise iki evren arasında. Aşk iki bireyi, ölüm ise iki evreni bir yapar.
Aşk özgürlük verir. Eğer özgürlük ve aşka sahip olursan başka şeye ihtiyacın kalmaz. Elde etmişsindir. Sana yaşam işte bunun için verildi.
Aşk pazarda satılmaz. Aşkı anlamak için varoluşun ölü olmadığını anlaman gerekir. Varoluş ışık doludur. Aşk onun içinden taşar. Ama bu aşkı deneyimlemek için değerler dünyasıyla aynı frekans aralığında olman gerekir.
Aşk pazarlık değil, dolup taşmadır. Ve anne, dolup taşmasının sembolüdür...
Aşk var olan tek mucizedir. O cehennemden cennete giden merdivendir. Aşkı iyi öğrenirsen, herşeyi öğrenmişsindir. Aşkı kaçırırsan, bütün yaşamı kaçırırsın.
Aşk ve meditasyon birer kanat ve birbirlerini dengeliyorlar. Ve sen bu ikisinin arasında gelişiyorsun, ikisi arasında bütünleşiyorsun.
AŞK, kendi içindeki gökyüzünün farkına vardığın zaman yaşanır.
Aşk, seni mütevazi, basit ve masum hale getiren tek deneyimdir...
Aşka düşme, aşkla yüksel.
Aşka engel olan herşeyden kurtulmayı öğren. Aşk varlığının derinliklerinde akıyor. Ama üzerinde kaldırılması gereken bir sürü taş toprak var.
Aşkın içinde olduğun an, dil eksik kalır, bir söyleyemez, sadece sessizlik.
Aşkını arındır ve o dua haline gelecektir. Zekanı arındır ve o bilgeliğin haline gelecektir. Kendini tamamen arındır ve sen bütünle bir hale geleceksin.
Asla beni takip etme... Çünkü ben kendim kaybolmuşum.
Ayrılık kaçınılmaz bir söndür, kimse istemez ama gereklidir. Çünkü hayat olduğu gibidir; olması gerektiği gibi değil!
Basit olan ego için cazip değildir, basit olan egonun ölümü demektir.
Başkaları 'atlamadan önce iki kere düşün!' der. ben şöyle diyorum: önce atla, sonra istediğin kadar düşünürsün!
Bedenini sevmediğin sürece ve bedenini anlamadan, ruhsal büyüme mümkün değildir. Beden ruhun tapınağıdır.
Ben sana cahillik öğretiyorum. Ve ben sana bir çocuk gibi ol derken her zaman öğrenmeye devam et, hiçbir zaman bilgili olma demek istiyorum. Bilgi ölü bir şeydir, öğrenme canlı bir süreçtir.
Ben: 'tanrı yok' dediğimde, diyorum ki: 'tanrı gibi bir kişi yoktur. Tüm kişilikler, insan tasarımıdır.' Ben tüm kişilikleri ortadan kaldırmanı ve tanrıyı özgür bırakmanı istiyorum. Onun üzerine yüklediğin kişilik esaretlerinden; onu özgür bırak.
Beni fikirlerine göre yorumlayamazsın. Sana çok fazla dert olurum.
Benim çağrım; Dünya'daki tüm deli insanlaradır. Ben; deli bir adamın aydınlanma kılavuzuyum.
Benim işim bu; yaşamını üzüntülü bir hikayeden, bir kutlamaya dönüştürmek.
Benim mesajım mesaj olmadığımdır.
Benim sözlerimde Tanrısallık arayanlara söyleyeceğim tek şey; sözlerim bir şakadan ibarettir. Yaşama neşe katmak için buradayım.
Bildiğini düşündüğün gün ölümün gerçekleşir çünkü şimdi artık merak, neşe ve sürpriz olmayacaktır. Şimdi ölü bir hayatı yaşayacaksın.
Bildiğini sanmaktansa, bilinçli olarak cahil kalmak daha iyidir.
Bilinçlilikten kaynaklanan eylem ahlaklıdır, bilinçsizlikten kaynaklanan eylem ise ahlaksızdır. Yapılan eylem aynı olsa bile.
Bilinçsiz bir kişinin elinde iyi bir niyet bile zehre dönüşür.
Bir adama aziz dersen, bir günahkar yaratmış olursun. Artık bir yerlerde, bir başkasını kınamak zorundasın, çünkü günahkar olmadan aziz var olamaz.
Bir başkasını derin aşkla sevmeyen, yoğun tutku hissetmeyen, zevkin doruklarına çıkmayan, bunları hiç tanımayan kişi kendini de tanıyamaz, çünkü kendi yansımasını görecek bir aynası yoktur.
Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğmuş olur.
Bir gülün güzelliğini bilen bir el, Hiroşima'ya bomba atamaz. Sevginin güzelliğini bilen bir el, ölümle dolu bir silaha sarılamaz.
Bir ilişki içinde yaşamak ve hala bağımsız olmak; işte cesaret budur.
Bir kadına aşık olduğunda o özgürdü. Sen özgürlüğe aşık oldun. Onu eve götürdüğünde tüm özgür olma olasılığını yok edersin.
Bir kadına aşık oluyorsun ya da kadın sana aşık oluyor. Bunu harika bir şey olarak görüyorsun. Bunun hiçbir tarafı harika değil. Bu tamamen içgüdüsel bir çekim. Hormonların karşı hormonlarla çekim yaşaması. Sen doğanın elinde sadece birer oyuncaksın.
Bir kez yaşamı ve ölümü bildiğinde, her ikisini de aşarsın. tanık, ne ölümdür ne de yaşam. tanık hiç bir zaman doğmadı, hiç bir zaman ölmez: sadece beden, mekanizma ölür. sen üçüncü unsur haline gelirsin.
Bir kişi bilinçlendiği anda yalnız olur. Bilinciniz ve farkındalığınız ne kadar artarsa o kadar yalnızsınız.
Bir şeyi anlamak zorundasın; aydınlanmak acıdan kaçmak değil, acıyı anlamaktır, ıstırabını anlamaktır, mutsuzluğunu anlamaktır; üstünü örtmek, bir şeyin yerini tutmak değildir.
Bir şeyi büyütmemek istediğinde, onu sadece kendine sakla ve o kendiliğinden ölür. Aynen ihmal edilmiş, sulanmamış bir bitki gibi o, durmadan solar ve ölür. Öyleyse ne zaman gözüne sahte bir şey çarparsa, sadece onu bir kenara koy.
Biraz aptallık hayattan zevk almak için. Biraz da bilgelik, hataları önlemek için. Bu kadarı yeterli.
Birini sevdiğin zaman, başkalarının sevgi hakkında söylediklerine aldırma, çünkü bu engel teşkil edecektir.
Birisi senden daha güzeldir, bu incitir; birisi senden daha zengindir, bu incitir; birisi senden daha bilgilidir, bu incitir. Seni incitmek için milyonlarca şey vardır, fakat sen bilmezsin ki seni inciten o şeyler değildir, seni inciten şey, egondur! Onlar seni egon yüzünden incitirler!
Anda olmak mucizedir.
Arzusuz olduğunda farkında olursun,farkında olduğunda arzusuz olursun. Madalyonun iki yüzü var: Biri arzusuzluk diğeri de farkındalık ve bilinç...
Aşık olduğunda bir çocuk olarak kal; aşkın içinde büyüyerek olgunlaşırsın. Yavaş yavaş aşk bir ilişki değil varlığının bir durumu haline gelir. Sen aşık değilsindir şimdi aşk sensindir.
Aşıklar birbirinin içinde ölür. Ve ancak birbirinde ölmeye çoktan razı olanlar 'sevgili' olur.
Asıl sorun insanın kendini nasıl bileceği değil. Asıl sorun nasıl olup da kendini bilemediğindir.
Aşk bir esinti gibidir. Sadece geldiğini görürsün. Eğer oradaysa oradadır, sonra gider. Ve o gittiğinde gitmiştir. Aşk bir gizemdir, ona hükmedemezsin. Hiçbir nedenle aşka hükmedilmemelidir, aşk yasallaştırılmamalıdır, aşk zorlanmamalıdır.
Aşk bir gizemdir o varken herşey cennet gibi görünür. O gittiğinde ise her şey bayat ve anlamsız görünür.
Aşk ikinizin de aynı hızla gelişmenizi, aynı yüksekliklere ulaşmanızı ve Güneş ışığında, rüzgarların önünde, yağmurların altında birlikte dans etmenizi ister. Birlikteliğinizin bir sanat haline dönüşmesi gerekir. Aşk, varoluşun içinde yer alan en harika sanattır.